Wednesday, January 10, 2007

s-a-ç-m-a-l-ı-k-

Beklemenin adı umut olmuş
Umudun adı yok,boşlukta beklemekte
Bekleyen umut
Umudun bekleyişi
Hayat ve darbeleri
Umudumu unutuyorum...

Monday, December 04, 2006

Bilinmeyenli Denklemler İçinde...

Ruhumu bıraktım denize
Maviliğinden renk alsın,
Dalgaları ile coşsun diye...
Kalbimi bıraktım Dolunay a
Güzelliğine bürünsün,
Büyüsüne kapılsın diye...
Ellerimi bıraktım boşluğa...
Kaybolmasınlar evrenin büyüklüğünde istedim.
Gel gör ki bulamadım ruhum ve kalbim gibi bir sığınak onlara...
O yüzden yağmura açtım ellerimi dua ile...
Özlem ile...
Umut ile...
Ellerimi boşluktan çekip alacak...Ruhuma ve kalbime de daimi bir liman olacak...
Bilemediğim "sen"in hayalinle...

Sunday, November 12, 2006

bir çığlık var ruhumda Şebnem Ferah ile coşan...

Aylardan Kasım,yepyeni umutlarımızla beslenecek yeni yıla 1 ay kaldı...
...ve bu ay uzun bir aradan sonra keşfettiğim Şebnem Ferah*Kelimeler Yetse ile besliyorum ruhumu...
...
Daha İyi Olmaz mıydı
Çocukken Sahip Olduğum Kırmızı Rugan Ayakkabılar
Mayın Tarlası
...
sıralamamda yer alan parçalar...
Bu kişisel sıralamamın dışında bir tanesi var ki eminim dinleyen herkesin kendinde bir şeyler bulacağı muhteşem bir şarkı ,
Gözyaşlarımızın Tadı Aynı :

gördüğüm rüyanın etkisinden olsa gerek
garip bir hisle uyandım bu sabah
ya bugün o günse, hayatın son günüyse
içimi korku sardı bu sabah
sevdiğim şeyleri düşündüm sevdiğim insanları
gördüğüm ve görmediğim yerleri
son kez uyandıysam ve yapamadığım şeyler varsa
içimi korku sardı bu sabah
ya çok yalnızsam
ya da bomboşsam
zaten bıkmışsam
zamanı harcamışsam
sen, ben, o herkes aynı hikayede
başı ve sonu aynı gerisi farklı
bir yerden tutunduysak hayata
boşa geçirmemeli, bırakmamalı
derdimiz, yaramız acılarımız farklı olabilir
gözyaşlarımızın tadı aynı
değişik, çok başka gibi gözüken yaşamlar varsa da
pişmanlık herkes için acı olmalı
ya çok cahilsem
hiç sevmemişsem
cesur olmamışsam
zamanı harcamışsam
sen, ben, o herkes aynı hikayede
başı ve sonu aynı gerisi farklı
bir yerden tutunduysak hayata
boşa geçirmemeli, bırakmamalı

Wednesday, November 08, 2006

özlem dolu saçmalık***

Yıllar sonra gördüğüm ,daha önce farketmediğim birininin izinde ,özlemindeyim...
Merak içinde bekleyiş ;yeniden görebilme,yeni umutların doğacağı yeni keşifler yapabilme adına...belki de vazgeçmeli daha da yormadan kalbi...

Friday, November 03, 2006

Bostancı sahilinden...


İstanbul ve ben...3 sene öncesinden hiç beklemediğim bir anda karşıma çıkan bu foto beni alıp götürdü...İstanbul'u yaşadığım,duyumsadığım bir günmüş,sanırım...Şimdi ise şehrin karmaşasında ne çevremizdekileri ne kendimizi dinleyebiliyoruz...Hayatın kısırdöngüsüne kaptırmış gidiyoruz bir yerlere,savruk savruk...yolumuzu bulma umuduyla...

Wednesday, October 25, 2006

Bir başkaydı çocukluğumun bayramları...

Bir bayram geçti
Biraz yorgun ,sıkıntılı
Bir bayram geçti
Biraz uzak ,biraz yakın
Bir bayram geçti
Biraz hasret ,biraz vuslat
Bir bayram geçti
Sessiz ,sakin ,umutlu...
Bir bayram geçti
Her şeye rağmen mutluluk ,huzur ,sağlık temennilerinin alındığı
Dost seslerinin, aile sıcaklığının hissedildiği
Huzur dolu bir ayın bayramı bir senelik özleme bıraktı yine kendini...
...ve biz yine hazırladık ruhlarımızı karmaşaya...
huzuru her daim yakalamak umudu içimizde...bayram tadında...

Sunday, October 15, 2006

Güller ve Dudaklar

İlk Zuhal Olcay'dan dinlemiştim ben bu şarkıyı...Esas Bora Ayanoğlu'ndan dinlemek gerekirmiş.Ama bu gece yine Zuhal Olcay ile anlamlaştı ruhumda,sebebi ÜÇ NOKTA
Garip duygular içindeyim yine,özlemiş olduğum...Bir karmaşanın ortasında,kendi yarattığım...
Yine bana hüzün görünüyor sanki ,belki de hayat ters köşeye yatıracak hiç beklemediğim bir anda...Korkuyorum ,incinmekten,tekrar yıpranmaktan...Herşeye rağmen umudum kırar belki kafesimi...Kimbilir...Kalbim arsız bir çocuk hala...Sevgi arsızı!Artık sevmek ve sevilmek kardeş olsun istiyorum ruhumda...Zaman zaman zaman ,ve yine ÜÇ NOKTA

Saturday, October 07, 2006

İki Kova Bir Başak-olmuşlar/olacaklar koccaman bir YUMAK:)

Bettüş ve Ayşegül ,
İstanbul'un yeni armağanları... Ayşegülcük Bursa'dan yadigar gerçi ama kökler İstanbul'da artık :) Bir bakmışız dertli-tasalı işyeri muhabbetlerinde, bir bakmışız cumartesilerin kahkaha yumağı modunda Kadıköy hattında,biz olmuşuz,bütün olmuşuz...İlhan İrem dinlemişiz,sayısal oynamışız,Ayşegül'e gülmüşüz: )Eğleniyoruz yani biz ,bekliyoruz nerelere dağılacağız ,gelen gideni aratacak mı diye...her ne olursa olsun kendi adıma bildiğim bir şey var: bu iki güzellik hayatıma kattıkları anlam ile devam edecekler kalbimle yola... onlar istemese de :)


son söz ;
küçük ve sevimli Liman'da gösterdiğim "yakınlık" :
içimizdeki güvercinlerin
birbirlerine değiyor kanatları
(written by atanur)

gün gelecek,anlamsızlaşacak bu satırlar...

Yürüdük...Ağaçlı güzel yolda...Bekledik sıramızı.Hayalkırıklığıydı o gün.Sonra senelere taşındı bu hayalkırıklığı,kendi adıma tabi...Ortadan bölünmüş simidi gülen gözlerin ile sunuşun ,kalbimde yer edişin ve unutuluşun,unutulmak zorunda oluşun...Ben farketmeden her sokakta seni gözlüyorum,arayış dolu gözlerimle...hala...içimde bitmiş olduğunu söylüyorum kendime,gel gör ki işlemişsin ruhuma...unutamıyorum ,reddettiğim simidi,gözlerini,tüm kaçışlarıma inat samimiyetini...o yüzden herşeyin iyisini diliyorum senin için de...
bir nokta koymak adına.

Tuesday, August 29, 2006

vazgeçtim rüyalardan...(Ş.F-Yağmurlar)

yaz...sıcaklığı sarmışken her yanımızı,yağmur"lar" arındırdı ruhumuzu bugün...
gözlerim yağmurlarda...içime yağsın yağmurlar...
belki daha az korkarım ,daha az kızarım,daha az söylenirim...
daha çok sever ,daha çok gülerim...belki de ağlar...
yağmurlar gözyaşıma karışsın...her haliyle güzel yağmur,yağmurlar...
...ve ben artık sonbaharı gözlüyorum , hiç çıkamadığım mevsimi...tüm renk cümbüşüyle...
tüm sızısı ,tüm kalp ağrısı ve bunlara rağmen tüm güzelliğiyle...
yağmur...sonbahar...yalnız ben...yalnız insanlar...